Klinik Bulgulara Yönelik İncelenmesi Gerekenler
1. Hipereminin bölgesi; hiperemi konjonktivitte kapak forniksinde daha yoğunken keratit, sklerit, glokom krizi veya üveitte kornea-sklera bileşkesi olan limbusta daha belirgin ve daha derin yerleşimli olup siliyer enjeksiyon olarak adlandırılır. Yoğun inflamasyonda hiperemi çok yaygın olacağı için iki farklı durumun ayırt edilmesi güçleşebilir. Bir damla %2.5 fenilefrin ile yüzeyel yani konjonktival hiperemi kaybolurken siliyer enjeksiyonda değişiklik olmaz. Şiddetli viral konjonktivitte konjonktiva altında kanamalar da dikkati çekebilir. Etkene bağlı olarak konjonktiva ve kornea aynı anda tutulabileceği gibi tabloya üveitte eşlik edebilir. İstisna olarak, juvenil idiyopatik artritte ciddi bir üveit tablosu bulunmasına rağmen gözde hiperemi bulunmaz. Travma olgularında yoğun konjonktiva kanaması veya hematomu olan bölgede glob penetrasyonu olabileceği akılda tutularak göze manipülasyondan kaçınmalıdır. Göz kapaklarının selülit tablosunda eğer göz yüzeyi de hiperemik ve göz hareketleri ağrılı veya kısıtlı ise enfeksiyonun orbitaya yayıldığından kuşkulanılması gerekir.
2. Işık reaksiyonu; glokom krizi, üveit, yaygın retina hasarı ve optik nöropatide bozulmuştur. Konjonktivit, keratit veya skleritte ışık reaksiyonu etkilenmez.
3. Kapak spazmı ve sulanma; tipik olarak keratit bulgusudur. Kimyasal madde ile temas olduysa göz yaklaşık yarım saat bol su ile yıkanmalıdır. Kontakt lens varsa derhal çıkarılmalıdır. Gözü delebilecek bir yaralanma hikayesi ile kapak spazmı varsa zor kullanarak göz açmaya çalışılmamalıdır.
4. Işık ve büyüteç ile inceleme; bir fener göze yaklaşık 45 derece açı ile tutulurken büyüteç ile göz küresi incelenebilir. Bu sayede hipereminin özelliği, korneanın saydamlığı, ön kamaranın derinliği, ışık reaksiyonu, pupillanın yapısı ve lensin saydamlığı değerlendirilir. Bu incelemeler en doğru olarak ince dikdörtgen ışık kaynağı ve binoküler büyüteç sisteminin yer aldığı biyomikroskop ile gerçekleşir. Glokom krizinde ön kamara dar ve göz serttir.
5. Oftalmoskop ile inceleme; oftalmoskop ışığı yaklaşık 50 cm’den pupillaya doğru tutulurken oftalmoskopun diski fundus reflesinin en net izlendiği dioptriye ayarlanır. Pupilla açıklığından parlak kırmızı ve homojen bir yansıma görülmelidir. Bu görüntüde bozulma varsa optik ortamlardan bir veya birkaçının sorunlu olduğu anlaşılır (bkz Bölüm 2; kırmızı yansıma testi). Göz bebeğinden beyaz renkte bir yansıma geliyorsa “lökokori” olarak adlandırılır. Lökokori nedenleri arasında katarakt, persistan fetal damarlanma, vitritis, endoftalmi, retinoblastom, Coats hastalığı ve yaygın retina dekolmanı sayılabilir (bkz Bölüm 4).
6. Palpasyon; göz küresinin delinmesi ile sonuçlanmış olabilecek bir travma hikayesi varsa palpasyondan kaçınmak gerekir. Orbita selülitinde kapaklar hiperemik, şiş, sert ve ısı artışı olup göz hareketleri sınırlanmıştır. Dakriyosistitte gözyaşı kesesi bölgesinde mukopürülan sekresyon birikimi bası ile boşaltılabilir. İnfantil dakriyostenozda kese bölgesine yapılması gereken masaj annelere tam tarif edilmelidir. Çünkü çoğunlukla bu masaj hiçbir etkinin elde edilemeyeceği burun sırtına uygulanmaktadır. Göz içi basıncı iki elin işaret parmağı ucu ile üst göz kapağının üzerinden fluktuasyon arar gibi hafifçe basılarak kalitatif olarak saptanabilir. Herhangi bir tedaviyi yönlendirmek için göz içi basıncı kantitatif olarak ölçülmelidir.
© 2022 PROF. DR. E.CUMHUR ŞENER. All Rights Reserved Designed by | OXIT BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ