Ges­tas­yo­nel Yaş İşa­ret­le­ri

  • ANA SAYFA
  • Ges­tas­yo­nel Yaş İşa­ret­le­ri

Ges­tas­yo­nel Yaş İşa­ret­le­ri

Ye­ni­do­ğa­nın gö­zün­de­ki bel­li bul­gu­lar­dan yo­la çı­ka­rak yak­la­şık ola­rak ges­tas­yo­nel ya­şı tah­min et­mek müm­kün­dür. Bu bul­gu­lar için­de tu­ni­ka vas­ku­lo­sa len­tis, pu­pil­la ve ma­ku­la ge­li­şi­mi önem­li yer tu­tar.

Tu­ni­ka Vas­ku­lo­za Len­tis

Yir­mi-iki mm em­bri­yo­da len­sin ön yü­zün­de da­mar­dan çok zen­gin me­zo­der­mal hüc­re­ler­den olu­şan la­mi­na iri­do­pu­pil­la­ris mev­cut­tur. Bu ta­ba­ka­nın pe­ri­fe­ri ka­lın­la­şa­rak iri­si oluş­tu­rur. Mer­kez­de­ki da­ha in­ce ve sa­de­ce da­mar­lar­dan olu­şan böl­ge­sin­den len­sin ön vas­kü­ler kap­sü­lü (tu­ni­ka vas­ku­lo­za len­tis) ge­li­şir. Za­man­la bu vas­kü­ler plek­sus gi­de­rek in­ce­lir ve kay­bo­lur. Bu kay­bol­ma sü­re­ci ges­tas­yo­nel yaş ile ya­kın­dan iliş­ki­li olup Hitt­ner ta­ra­fın­dan aşa­ğı­da­ki gi­bi sı­nıf­lan­dı­rıl­mış­tır (Tablo 1-4).

Tablo 4 Tunika Vaskuloza Lentisin Durumuna Göre Gestasyonel Yaş Saptanmasında Hittner Sınıflaması*
Derece Yaş (hf) Biyomikroskopi
4 27-28 Lens yüzeyi tamamen damarlarla kaplıdır.
3 29-30 Damar ağının santralinde atrofi başlar.
2 31-32 Lensin merkezi daha iyi görünebilir, periferik damarlar daha incedir.
1 33-34 Lens periferinde sadece birkaç damar kalır.

*Hittner HM, Gorman WA, Rudolph AJ. J Pediatr Ophthalmol Strab 91:455, 1981’den uyarlanmıştır.

Ne­ona­tal en­fek­si­yon­la­rın var­lı­ğın­da tu­ni­ka vas­ku­lo­sa len­ti­sin kay­bol­ma­sı ge­ci­ke­ce­ğin­den do­la­yı bu de­re­ce­len­dir­me ge­çer­siz­dir.

Pu­pil­la

Ye­ni­do­ğan­da loş bir or­tam­da, par­lak ışık kul­la­nı­la­rak ya­pı­lan mu­aye­ne­de pu­pil­la ça­pı­nın ges­tas­yo­nel yaş­tan ba­ğım­sız ola­rak 3.6 mm (2-5.5 mm) ol­du­ğu tes­pit edil­miş­tir. İki stan­dart sap­ma sı­nı­rı uy­gu­lan­dı­ğın­da pu­pil­la ça­pı­nın 5.4 mm’den bü­yük ve­ya 1.8 mm’den kü­çük ol­ma­sı term ve ter­me ya­kın dö­nem­de pa­to­lo­jik­tir.

Pre­ma­tü­re­ler­de nor­mal­de pu­pil­la bü­yük­tür ve kor­ne­a ça­pı­na kı­yas­la­nır­sa eriş­kin­de­ki yak­la­şık ola­rak 8.0 mm pu­pil­la ça­pı­na kar­şı­lık ge­lir. Bun­da oto­nom sis­te­min he­nüz ol­gun­laş­ma­mış ol­ma­sı rol oy­na­mak­ta­dır. Pre­ma­tü­re­ler­de pu­pil­la­nın fe­ni­lef­rin­le bü­yü­me­si­ne rağ­men ti­ra­min ve hid­rok­si­am­fe­ta­min­le bü­yü­me­me­si no­rad­re­na­lin sen­tez, de­po­la­ma ve sa­lı­nı­mı­nın he­nüz ye­ter­siz ol­du­ğu­nu gös­te­rir. Işık ref­lek­si 32 haf­ta­dan son­ra mev­cut­tur ve gi­de­rek şid­de­ti ar­tar. Işık ref­lek­si­nin şid­de­ti yaş ve ağır­lık­la da ya­kın­dan iliş­ki­li­dir.

Ma­ku­la

Ma­ku­la­da anü­ler ref­le­nin oluş­ma­sı için, gang­li­yon hüc­re­le­ri­nin ma­ku­la­dan pe­ri­fe­re doğ­ru göç et­me­si ge­re­kir. Pre­ma­tür re­ti­no­pa­ti­sin­de mey­da­na ge­len re­ti­na de­ği­şik­lik­le­ri­nin (ör­ne­ğin ev­re 2 de “sırt” oluş­ma­sı) gang­li­yon hüc­re­le­ri­nin pe­ri­fe­re doğ­ru göç et­me­si­ni ön­le­di­ği dü­şü­nül­mek­te­dir. Ay­rı­ca ok­si­jen te­da­vi­si alan pre­ma­tü­re­ler­de hi­pe­rok­se­mik hüc­re ha­sa­rı re­ti­na pe­ri­fe­ri­ne olan gang­li­yon hüc­re gö­çü­nün en­gel­len­me­si­ni açık­la­ya­bi­lir. Bu ne­den­le pre­ma­tü­re be­bek­ler­de ma­ku­la­da anü­ler ref­le ge­liş­me­ye­bi­lir (Tablo 1-5).

Normal İnfant Makula Gelişiminde Isenberg Sınıflaması*
Evre Postkonsepsiyonal Hafta Makulanın Görünümü
 0 31.5 ± 1.5 Pigmentasyon yok
 1 34.8 ± 1.0 Koyu kırmızı pigmentasyon başlar
 2 34.7 ± 2.4 Anüler refle kısmen belirir
 3 36.3 ± 2.2 Anüler refle tam
 4 37.6 ± 3.3 Foveolar çukurluk zorlukla görülür
 5 41.7 ± 4.0 Foveolar refle tam
*Isenberg SJ. Am J Ophthalmol 101:74,1986’dan uyarlanmıştır.

Fo­ve­al avas­kü­ler alan 25. haf­ta­da hiç yok­ken, 30.4 haf­ta­da ve­ya 1250 gram­da nor­mal ya­pı­sı­nı ka­za­nır. Yak­la­şık 0.3 disk ça­pı­na eri­şir ve bu şe­kil­de de öm­rün so­nu­na ka­dar ka­lır.

Ma­ku­la gö­rü­nüm ola­rak 42. haf­ta­da eriş­ki­ne ben­ze­se bi­le gör­me kes­kin­li­ği nor­ma­lin al­tın­da­dır (yak­la­şık 0.05). Bu­nun ne­de­ni ko­ni iç ve dış seg­ment­le­ri­nin kı­sa ve ka­lın ol­ma­sı ve fo­vea­da ko­ni­ler ye­ri­ne he­nüz rod­la­rın bu­lun­ma­sı­dır (Resim 1-3).