Şaşılıktan şüphe edilen hastanın değerlendirilmesinde 3., 4. ve 6. kraniyal sinirlerin paralizisi de akılda tutulmalıdır. Paralitik şaşılıklar doğum travması, sistemik inflamatuar hastalıklar, tümörler, postviral sendromlar ve migrene bağlı ortaya çıkabileceği gibi konjenital olarak da görülebilir. Paralitik şaşılık etyolojisinde tümörler erişkinlerde nadir görülürken, çocukluk çağında daha sık rastlanmaktadır. Bu nedenle çocuklarda paralitik şaşılıkların paralitik olmayan şaşılıktan ayırt edilmesi önemlidir (Resim 11-39).
11-39 İntrakraniyal kitleye bağlı olarak 7 aylık bebekte ortaya çıkan sağ tam 3. sinir paralizisi; tam ptozis, midriyazis ve dışa kayma izleniyor.
Paralitik şaşılıkta innerve edilen kasın hareket yönünde kısıtlılık meydana geleceği için göz hareketlerinde bozukluk gözlenecektir. Hastada akut gelişen bir paralizide oluşacak çift görmeyi önlemek için kasın hareket yönünün en az kullanılacağı bir anormal baş pozisyonu meydana gelebilir (oküler tortikollis).
3. Sinir Paralizisi
Çocuklarda 3. sinir felci etiyolosi; %39 konjenital, %37 travma, geri kalanı ise neoplazi, inflamasyon, enfeksiyon ve migrendir. 3. sinir paralizisinde tüm lifler tutulduysa hastada tam ptozis, hipotropya ve ekzotropya gelişir. Üçüncü sinir felcinin önemli bir grubunda sinir lifleri kısmen etkilenir. Bu durumda hastanın iç, alt, üst rektuslar ve alt oblik kaslarından biri veya birkaçının olaya katılımına göre değişik kayma şekilleri ortaya çıkabilir. Bu hastalarda cerrahi tamamen hastanın primer ve okuma pozisyonunda rahat edebilmesi amaçlanarak planlanır. Her hastanın tutulan kas ve kas grupları ve tutulum derinliğine göre özgül cerrahi planlaması yapılması gerekir. Tam 3. sinir felci cerrahi olarak düzeltilmesi en zor şaşılık olgularındandır. Sağlam gözün hareketi ile ptoziste düzelme ortaya çıkıyorsa şaşılık girişimi sağlam göze planlanarak aynı zamanda ptozisin de indirek olarak düzelmesi sağlanabilir (Resim 11-40, 11-41).
11-40 Solda ptozis olmadan pupillanın etkilendiği akkiz tam üçüncü sinir felci. Hastada belirgin sağa anormal baş pozisyonu gelişmiş olması adalelerin kısmen innerve edilmesine bağlı olarak binoküler görmenin korunmuş olduğunu gösteriyor.
11-41 Cerrahiden sonra baş pozisyonunun düzeldiği ve primer pozisyonda kayma açısının belirgin olarak azaldığı izleniyor. Orbita görüntülemesinde sol iç rektus paraliziye bağlı olarak diğer horizontal adalelerle kıyaslandığında belirgin olarak ince.
4. Sinir Paralizisi
En sık rastlanan paralitik şaşılık olup tipik olarak etkilenen gözde hipertropya vardır. Bu hipertropyanın miktarı genellikle etkilenen göz içe yukarı ve içe aşağı doğru bakarken en fazladır. Uzun süren paralizilerde kayma açısı tüm bakış yönlerinde eşit hale gelerek komitans kazanabilir. Dördüncü sinir felcinin en sık nedenleri konjenital %52, idiyopatik %17, kraniyofasiyal anomaliler %12 ve travmadır %5. Çocuklarda hemen herzaman neden benigndir, izole olgularda inceleme gerekmez. Bazı olgularda olay bilateral fakat asimetriktir. Bu olguların cerrahi planlanırken titizlikle ayırt edilmesi gerekir (Resim 11-42).
11-42 A-C. Sol konjenital 4. sinir felci hastasında oturmaya başladığından beri başı sağ omuza doğru eğik ve çenesi haŞf kalkık. Bielschowsky baş eğme testinde sol omuza doğru baş eğildiğinde hastanın vertikal kayması ortaya çıkıyor ve bu pozisyonda paralitik gözle Şksasyonunu sürdürüyor. Nadir olgularda baş paradoksik olarak paralitik kasın hareket yönüne doğru döndürülerek kayma açısının en fazla olduğu değere ulaşılır ve çift görüntünün birbirinden mümkün olduğu kadar uzaklaşması sağlanır. D-G. Baş pozisyonu düzeltilerek göz hareketleri incelendiğinde vertikal kaymanın en fazla sol göz üst oblik fonksiyon sahasında oluştuğu görülmekte. Dördüncü sinir felci hastalarının çoğunda vertikal kayma antagonist olan alt oblik adale fonksiyon sahasında ortaya çıkar.
Konjenital 4. sinir felcinde yüz asimetrisi olguların önemli kısmında dikkati çeker, genellikle yüzün daha uzun olduğu taraf etkilenmiştir. Konjenital olguların bir kısmı erişkin çağında dekompanse olabilir. Bu olgular genellikle torsiyonel diplopiden yakınmazlar, ancak astenopik yakınmaları yoğundur.
Tedavide kayma açısının en büyük olduğu pozisyona ve traksiyon testinin sonucuna göre strateji belirlenir. Traksiyon testinde üst oblik kası gevşekse bu kasa katlama cerrahisi yapılmalıdır. Bu cerrahi ile iyatrojenik Brown sendromuna yol açılabilir. Bu nedenle cerrahi esnasında ayarlanabilir dikiş kullanarak üst oblik kasın +1.5 civarında gergin kalması hedeflenmelidir. Traksiyon testi normal olan olgularda genel olarak alt oblik adalenin zayıflatılması sorunu büyük ölçüde çözümlerken, özellikle büyük açılı kayması olanlarda aynı göz üst rektus veya karşı göz alt rektus geriletmesinin de cerrahiye eklenmesi gerekebilir. Büyük açılı kaymalarda tek taraflı alt oblik adalenin öne transpozisyonunun, karşı gözde yalancı alt oblik aşırı fonksiyonuna yol açmamak için dikkatle kullanılması gerekir (Resim 11-43, 11-44, 11-45).
11-43 Önceki olgunun cerrahisinde yapılan traksiyon testinde sol üst oblik tendonu gevşek olarak bulunduğu için üst oblik tendon katlaması ve sol alt oblik geriletmesi uygulandıktan sonra, anormal baş pozisyonunun ve göz hareketlerinin düzeldiği izleniyor.
11-44 Sol 4. sinir felci ve içe şaşılık olgusunda sola aşağı bakarken sağ gözde üst oblik fonksiyonu sahasındaki kuvvet azlığı dikkat çekicidir. Kraniyal sinir paralizilerinde özellikle 4. sinirde bilateral paralizi nadir değildir. Cerrahiden önce bu durumun aydınlatılması başarı için kritik öneme sahiptir. Tek taraşı olgularda uygulanan alt oblik ilerletmesi cerrahisinin yarattığı göreceli hipotropya etkisine bağlı karşı gözde ortaya çıkan psödo-alt oblik aşırı fonksiyonunu maskelenmiş gerçek bilateral 4. sinir felcinden ayırt etmek gerekir.
11-45 Önceki olguda sağ iç rektus geriletmesi ve lateral rektus rezeksiyonu ve bilateral asimetrik alt oblik anterior transpozisyonundan sonra tüm bakış yönlerinde kayma engellenmiş.
6. Sinir Paralizisi
6. sinir paralizisine göz kliniklerinde ikinci sıklıkta rastlanır. Etkilenen gözün dış rektusu çalışmadığı için etkilenen kas tarafına doğru bakarken giderek artan miktarda içe şaşılık ortaya çıkar (Resim 11-47). Çocuklarda etyolojide %33 neoplazi, %23 hidrosefali, %19 travma ve %25 enfeksiyon, malformasyon ve idiyopatik olgular yer alır.
Botulinum toksininin en etkili olduğu şaşılık tipi 6. sinir felcidir. Botulinumun yeterli olmadığı olgulara cerrahi uygulanabilir. Cerrahide kısmen dış rektus fonksiyonu varsa iç rektusa geriletme ile birlikte dış rektusa rezeksiyon uygulanabilir. Aksi halde vertikal rektuslar dış rektusun yanına, Tillaux halkasına uyacak şekilde transpoze edilir, gerekli olgularda transpozisyonun etkisini artırmak için vertikal rektusların gövdeleri insersiyonun yaklaşık 10 mm gerisinden dış rektusun gövdesine veya hemen yanındaki skleraya erimeyen dikişle bağlanır. Bu yöntemin uygulandığı hastalarda eş zamanlı iç rektus geriletmesi önerilmez, bunun yerine botulinum eklenebilir.
Çocuklarda 6. sinir felcinde spontan düzelme erişkinlere göre daha azdır. Örneğin; idiyopatik %67, enfeksiyon %50, hidrosefali %33, travma %33, malformasyon %25 ve tümör %5 olasılıkla kendiliğinden düzelir.
Paralitik şaşılık tedavisinde etkene yönelik bir girişim planlanmalıdır. Paralizi veya parezinin kalıcı olduğundan emin olduktan sonra cerrahi planlanabilir. Özellikle 6. sinir felcinde botulinum toksini enjeksiyonu cerrahiden önce veya birlikte kullanılabilen çok kullanışlı bir yöntemdir. Üçüncü ve 6. sinir tam paralizilerinde en iyi cerrahi ile bile kasın hareket yönünde tam bir düzelme olması beklenmez. Bu hastalarda primer pozisyonda kaymanın olmaması, oküler tortikollisin düzeltilmesi ve binoküler görme alanının artırılması temel amaçtır (Resim 11-46, 11-48, 11-49).
11-46 A-B. TraŞk kazası ile sol gözde 6. sinir felcine bağlı dışa bakış kısıtlılığı ve sol içe şaşılık. Diplopiyi önlemek için hastada sola doğru anormal baş pozisyonu gelişmiş. C-D. İki ay sonra spontan düzelme. Travmatik kraniyal sinir paralizilerinin önemli bir çoğunluğu spontan düzelir. Özellikle akut 6. sinir felci botulinum toksini enjeksiyonuna en iyi cevap veren grup şaşılıklardandır.
11-47 Ponto-serebellar köşede kitleye bağlı olarak bilateral 6. sinir felci olan hasta baş pozisyonu ile düzeltemediği diplopi nedeniyle bir gözünü kapatıyor.
11-48 Sol kronik 6. sinir felci olan hastada göz orta hatta kadar ulaşamıyor.
11-49 Sol göze iki kez yapılan botulinum enjeksiyonundan hasta belirgin bir kalıcı fayda görmedi. Sol göze yapılan vertikal adalelerin laterale tam transpozisyonları ve Foster dikişi uygulaması ile primer pozisyonda kayma düzeldi, sol göz dışa doğru bir miktar hareket yeteneği kazandı.
© 2022 PROF. DR. E.CUMHUR ŞENER. All Rights Reserved Designed by | OXIT BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ