Şaşılık, Anormal Baş Pozisyonu, Ambliyopi ve Nistagmus
Herhangi bir bakış yönünde iki gözün görme eksenlerinin paralel olmaması durumuna şaşılık denir. Toplumda %2-4 sıklıkta rastlanır. Şaşılığın nedeni bilinmemekle birlikte genetik başta olmak üzere pekçok faktörün etkili olduğu düşünülmektedir. Bu hastaların yaklaşık olarak yarısında ambliyopi mevcuttur. Her iki gözün birarada çalışmasının (binoküler görme) sağlanabilmesi ve ambliyopi gelişmemesi için, geç kalınmadan şaşılığın en erken dönemde teşhis ve tedavi edilmesi gereklidir. Şaşılığın önemi sadece binoküler görmenin bozulması ve ambliyopiye neden olması değildir. Şaşılık, önemli göz veya sistemik hastalıklar sonucunda da ortaya çıkmış olabilir. Örneğin retinoblastomlu hastaların %20’sinde ilk bulgu şaşılıktır. Santral sinir sistemi hastalıkları veya görmeyi bozan kornea opasiteleri, katarakt ve toksoplazmozis gibi göz hastalıklarının ilk bulgularından birisi şaşılık olabilir. Bu nedenle de şaşılığın erken tanınması ve etyolojisinin belirlenmesi önem kazanmaktadır.
Yenidoğan döneminde henüz miyelinizasyon ve retina gelişimi tamamlanmadığı için gözlerde çoğunlukla dışa kayma farkedilebilir. Ancak bu koşullarda bile göz hareketlerinde herhangi bir kısıtlılık olmamalıdır (Resim 11-1 A,B).
11-1 A. Yenidoğanların büyük kısmında dışa şaşılık mevcuttur. B. Aynı hastada ilk 2 ay zaman zaman dışa kayma eğilimi devam ediyor; intermitan ekzotropya (sağ gözde korneadan yansıyan ışık pupillanın nazalinde yer alıyor). C.Dördüncü ayda makula ve binoküler görmenin gelişmesini takiben gözler paralel hale gelmiş.
İnfantta 2 aylıktan sonra görme eksenlerinin paralel hale gelmesi ve iki göz arasında hareketlerin simetrik koordinasyonunun sağlanmış olması gereklidir. Bu nedenle şaşılık ile ilgili olarak en sağlıklı muayene 2-3 aydan sonra yapılabilmektedir (Resim 11-1C).
Şaşılık tek bir gözde sabit, iki göz arasında alternasyon gösteren şekilde veya zaman zaman (intermitan) gözlenebilmektedir. Şaşılık terminolojisi karmaşık görünmekle birlikte belli takılardan oluşmaktadır. Şaşılığın yönüne göre iç ezo-, dış ekzo-, yukarı hiper-, aşağı hipo-, içe rotasyonel insiklo- ve dışa rotasyonel eksiklo- ekleri almaktadır. Şaşılık manifest ise -tropya, latent ise -forya ekleri kullanılır (ezoforya, hipertropya, insiklotropya gibi).
Ambliyopinin gelişimini önlemek, normal göz hareketlerini sağlamak ve binoküler görmenin gelişimini sağlamak için şaşılık hastaları yakın takip edilmeli ve mümkün olan en erken dönemde tedavileri planlanmalıdır.
Şaşılık Muayenesi
Örtme Testi
Örtme testi şaşılık tanısının en temel ve kolay yöntemidir. Örtme testinin başarıyla uygulanabilmesi için çocuk uyumlu olmalı ve yeterli görme düzeyi bulunmalıdır.
Akomodasyon yaratacak kadar küçük detayları olan bir hedefe çocuğun 1/3 m mesafeden bakması istenir. Bu esnada bir göz plastik bir kapama ile örtülür. Açıkta kalan gözün hedefi görebilmek için fiksasyonu devir olacak şekilde hareket etmiş olması, o gözde manifest bir şaşılığın olduğunu gösterir. Bu testin her iki göze ayrı ayrı yapılması gerekir. Uzak ve yakına bakarken kayma şekli ve miktarı değişebileceği için aynı test 6 m mesafedeki bir hedefle de tekrarlanmalıdır (Resim 11-2).
11-2 A. Örtme testine başlarken hastadan iyice tanımlanmış bir hedefe bakması istenir. B. Hasta hedefe bakarken önce bir göz kapatılır ve diğer gözün hedeŞ görebilmek için pozisyonunu değiştirip değiştirmediği izlenir. C. Aynı işlem diğer göz içinde tekrarlanır. Bazı durumlarda iki göz arasında kayma yönü ve açısında farklılık bulunabilir. Prizma ile kayma açısı ölçülebilir. Bu test ile manifest kaymalar saptanır.
Alternan Örtme Testi
İki gözden gelen aynı cismin farklı açılardan elde edilen görüntüsü beyinde derinliği olan tek bir cisim olarak algılanır. Bu olaya füzyon denilir. Füzyon mekanizması yeterince kuvvetli ise görme eksenlerini paralel halde tutabilir. Gözlerden biri veya diğeri füzyonu ortadan kaldıracak şekilde sürekli olarak kapalı tutulursa gizli kalan (latent) şaşılık varsa ortaya çıkacaktır (Resim 11-3).
11-3 Alternan örtme testinde örtme testinden farklı olarak iki gözün aynı anda görmesine izin vermeyecek şekilde örtme işlemi gözler arasında hızla değiştirilir. Bu esnada örtmenin arkasında kayma oluşup oluşmadığı değerlendirilir. Bu test ile latent kaymalar saptanır. Fotoğrafta kapamanın altında kalan gözün daha rahat izlenmesi için buzlu cam kullanılmıştır. Bu camın arkasından hasta cisimleri görememektedir.
Latent bir kaymayı saptamak için, örtme testi iki gözün aynı anda görmesine izin vermeyecek şekilde her iki göz arasında alterne edilir. Kapamanın arkasında kalan gözde hedef yönünden sapma ortaya çıkıyorsa, hastada latent kayma olduğu belirlenmiş olur. Şaşılıkların büyük kısmı latenttir.
Örtme testi, şaşılık olan çocuklarda iki göz arasındaki görme keskinliği farkını ortaya koymakta da kullanılabilir, buna “fiksasyon tercihi testi” denilir. Fiksasyon tercihi testi görme ölçülmesi konusunda detaylı olarak izah edilmiştir (bkz Bölüm 2).
Prizma Örtme Testi
Şaşılık olgusunda örtme testi prizma ile birleştirilerek kayma miktarı ölçülebilir. Prizmanın gücü kayma görülmeyinceye kadar artırılır. Buna prizma örtme testi adı verilir. Prizmanın tepesi kayma yönüne tabanı ise kayma yönünün aksine doğru yerleştirilmelidir. Prizma plastikten üretilmişse frontal düzleme paralel olarak ve korneaya mümkün olduğu kadar yakın tutulmalıdır.
Prizma kayan gözün önünde tutulurken fikse eden göze örtme testi yapılırsa elde edilen değer simultane prizma örtme değeridir. Özellikle küçük açılı kayması olan olgularda alternan prizma örtme testi ile ölçülen değer simultane prizma testine göre daha yüksek çıkabilir. Torsiyonel kaymaların ölçümü için Bagolini camları, Maddox çift çubuğu veya sinoptofor isimli cihazdan yararlanılabilir.
Korneadan Işık Yansıması Testi (Hirschberg)
Örtme testi için asgari koşulların sağlanamadığı durumlarda bir ışık kaynağı çocuğa 50 cm mesafeden ışık iki gözün ortasına yani burun köküne düşecek şekilde tutulur (Resim 2-5). Korneadan yansıyan ışığın pupilla merkezine olan uzaklığı ve iki göz arasındaki simetri subjektif olarak hekim tarafından değerlendirilir. Buna korneadan ışık yansıması testi (Hirschberg) denilir. Hirschberg testinin en önemli iki dezavantajı küçük kaymaları saptayamaması ve akomodasyonu uyarmadığı için kaymanın gerçek miktarını gösterememesidir (Resim 11-3).
Korneadan yansıyan ışık pupillanın tam ortasında veya her iki gözde de çok hafif nazalinde olmalıdır (bkz Bölüm 2). Örneğin; ışık sağ gözde merkezde sol gözde ise nazalde kalıyorsa sol gözde dışa kayma vardır. İki göz arasında simetrik olmayan yansımalar derhal göz hekimine sevk edilmelidir.
Krimsky Testi
Hirschberg testi şaşılığı kalitatif olarak ölçer. Bu test prizma ile kantite edildiğinde Krimsky testi adını alır (Resim 11-4C).
11-4 A. Prizma örtme testi yapılırken. Hastanın bir hedefe dikkatle bakabileceği kadar görmesi olmalıdır. Görme düzeyi yeterli olmayan hastalarda prizma ile her iki gözün korneadan ışık yansıması simetrik hale getirilerek ölçüm elde edilebilir (Krimsky testi). B. Plastik prizmaların düz yüzeyi hastanın frontal düzlemine paralel tutulmalıdır. Prizmalar üst üste konularak ölçüm yapılmamalıdır. Prizma gücünün yetmediği büyük açılı kaymalarda prizmalar iki göz arasında paylaştırılabilir. C. Örtme testine uyum sağlamayan hastada prizma yardımıyla korneadan yansıyan ışık her iki gözde paralel hale getirilmiş; Krimsky testi.
11-5 A-B. Korneadan ışık yansıması testi. Fotoğraf makinesinde objektif ve şaşın konumuna göre ayrıca yüzün veya gözlerin pozisyonuna bağlı olarak korneadan ışık simetrik olarak yansımayabilir. Bu hastada örtme testinde kayma mevcut değil. C. İçe şaşılık nedeniyle sol korneada ışık pupillanın temporalinden yansıyor. Örtme testi de kayma olduğunu destekliyor.
Maddox Cam Çubuk ve Kırmızı Cam Testleri
Çubuk şeklinde düzenlenmiş bir cam, ışığı eksenine 90 derece açı ile kırmaktadır. Bu camdan bir ışık kaynağına bakan hasta çizgisel bir ışık huzmesi görür. Gözlerden birisinin önüne bu cam yerleştirilerek hastanın her iki gözüyle ışık kaynağına bakması istenir. Hastada kayma yoksa ortasında ışık kaynağı olan bir ışık hüzmesi gördüğünü ifade edecektir (Resim 11-6A).
11-6 A. Maddox çubuk camından noktasal ışık kaynağına bakıldığında çubuğun eksenine dik açıda oluşan bir ışık huzmesi görülür. B. Maddox camları (bir tanesi kırmızı) çerçeveye yerleştirildikten sonra loş bir ortamda hastaya tam merkezden bir ışık kaynağı gösterilir. Hasta gördüğü kırmızı ve beyaz çizgileri birbirine ve yere paralel hale getirinceye kadar çubukların torsiyonuyla oynar. Gereken durumlarda küçük bir prizma yardımıyla iki görüntü birbirinden ayrıştırılır. Normal olgularda çubuklar 90 derecede durabilmelidir. Fotoğraftaki olguda Maddox çubuğu sağ gözde 15 derece içe dönük (intorsiyon), sol gözde 10 derece dışa dönük durumda (ekstorsiyon) görülmektedir. C. Hastanın ifade ettiği subjektif torsiyon fundus fotoğrafında objektif olarak görülebilir. Fundusta optik disk ile fovea ilişkisi gözün z ekseni etrafında ne kadar dönük bulunduğunu gösterir. Fovea fotoğrafta gösterilen kırmızı ve siyah çizgiler arasında kalırsa kişide normal torsiyon olduğu düşünülür. Siyah çizginin altında ekstorsiyon, kırmızı çizginin üzerinde ise intorsiyondan bahsedilir. Fotoğraftaki örnekte sol gözde fovea tam siyah çizginin üzerinde olup eser miktarda ekstorsiyon mevcuttur. Hastanın duyusal adaptasyon seviyesine ve ölçüm tekniğinin hassasiyetine bağlı olarak objektif ve subjektif torsiyon ölçüm değerleri birbiri ile her zaman ilişkili bulunmaz. (Fundus torsiyonunu indirek oftalmoskop ile değerlendirirken görüntünün ters olduğunu unutmamak gerekir.)
Heteroforya saptanması için aynen Maddox cam çubuk testinde olduğu gibi gözlerden birisinin önüne kırmızı bir cam konularak hastadan ışık kaynağına bakması istenir. Hasta bir kırmızı bir de beyaz bir ışık kaynağını birbirinden ayrı olarak görebiliyorsa şaşılık mevcuttur.
Bu testler küçük açılı kaymaların saptanmasında kullanılır, ancak latent ve manifest şaşılığı birbirinden ayırt edemez.
Her iki gözün birbirine göre torsiyonel pozisyonunu belirlemek için birisi kırmızı olmak üzere Maddox camlarından iki tanesi gözlerin önüne yerleştirilir ve hastadan ışık huzmelerini birbirine paralel hale getirecek şekilde camların yönünü ayarlaması istenir. Örneğin; sağ gözdeki Maddox camını saat yönünün tersine doğru çevirmişse sağ gözde ekstorsiyon vardır. Torsiyonun miktarı deneme çerçevesindeki açı ölçer ile belirlenir (Resim 11-7 B,C).
11-7 A-İ Düksiyon her bir gözün kendi içinde hareket kapasitesini gösterir. Fotoğraftaki normal olguda içe
bakarken iç limbusun kapak sınırları tarafından 1/2’si, dışa bakarken ise limbusun yaklaşık olarak 2/3’ü
örtülmektedir.
Göz Hareketleri
Yenidoğanda horizontal konjuge (her iki göz birlikte aynı yöne) göz hareketleri mevcut olup, vertikal konjuge göz hareketlerinin gelişmesi zaman alabilir. Bu nedenle yenidoğanda gözlerin hareketlerinin birbirinden bağımsız olduğu izlenimi alınabilir. Görme merkezleri ve optik sinirde miyelinizasyonun tamamlanması, makula ve foveanın matürasyonunu tamamlaması ve akomodasyonun başlaması ile birlikte yaklaşık olarak ikinci ayda göz hareketleri normalleşmeli ve gözler tüm bakış yönlerinde paralelliğini sağlamış olmalıdır.
Göz hareketleri, çocuğun başı sabit tutulurken bir hedef yardımıyla yatay, dikey ve oblik düzlemlerde her bir göz için ayrı ayrı (düksiyon) ve iki göz aynı anda bakarken (versiyon) değerlendirilmelidir. Herhangi bir bakış yönündeki kısıtlılık veya aşırı fonksiyon şaşılık ile ilgilidir ve göz hekimi tarafından değerlendirilmesi gerekir (Resim 11-7 A-İ, 11-8 A-İ).
11-8 A-İ Dokuz bakış yönünde versiyonlar izleniyor. İki gözün tamamen simetrik hareket ettiği normal olgu.
11-9 Bielschowsky testinde sağ ve sol omuza doğru başın eğilerek örtme testlerinin tekrarlanması gerekir.
Siklovertikal şaşılıkta bu testte patoloji izlenebilir.
Traksiyon Testi
Göz hareketlerindeki kısıtlılığın paralitik veya mekanik olup olmadığı traksiyon testi ile anlaşılabilir. Traksiyon testi bir göz hekimi tarafından, limbustan iki adet pensetle konjonktiva ve Tenon dokuları kavranarak gözün rotasyonlarını incelemek için gerçekleştirilir (Resim 11-10A).
11-10 A. Şaşılık girişimlerine karar vermeden önce ve cerrahi esnasında pasif traksiyon testleri her yöne
yapılmalıdır. Pasif traksiyon testinde limbusdan pensetlerle tutarak göz küresine bastırmadan göz yukarı ve aşağı doğru hareket ettirilir. B. Aynı test horizontal yönde tekrarlanır. Kas inervasyonu hakkında karar verebilmek için test hasta uyanıkken aktif olarak yapılır. Aktif traksiyon testinde göz sabit pozisyonda tutulurken hastadan test edilmesi istenen kasın hareket yönüne doğru bakması istenir. C. Oblik kasların değerlendirilmesinde göz hafif geriye doğru itilirken medyale doğru kaydırılarak üst ve alt oblik kasları en gergin pozisyona getirilir. Daha sonra orbita çeperi boyunca yukarı içe doğru döndürerek üst oblik, aşağı içe doğru döndürerek alt oblik kaslarının durumu test edilir.
Göz hareketi kısıtlılığının innervasyonel veya mekanik nedene bağlı olup olmadığını anlamak için bu test pasif ve aktif olarak tekrarlanır. Aktif traksiyon testinde göz belli bir pozisyonda tutulurken hastadan aksi yöne doğru bakması istenir. Bu esnada pensette hissedilen güç kasın inervasyonu hakkında fikir verir. Daha doğru bir analiz için aynı test sağlam olduğu düşünülen gözde de tekrarlanır (Resim 11-10 B, C).
Hess Perdesi ve Lancaster Testleri
Gözlerin üç boyutlu olarak birbirine göre konumunun değişik bakış pozisyonlarında kağıt üzerine aktarıldığı testlerdir. Bu testlerde gözler kırmızı ve yeşil cam (Hess-Lee perdesinde ise ayna) ile birbirinden ayrımlandıktan sonra bir perde üzerinde önce kırmızı sonra yeşil hedeflerin hasta tarafından işaretlenmesi istenir. Bu sayede tüm bakış pozisyonlarında horizontal, vertikal ve torsiyonel kaymalar belirlenmiş olur. Bu testi değerlendirirken iki gözün birbiri ile kıyaslandığı unutulmamalıdır. Örneğin Graves hastalığında olabileceği gibi her iki gözde de aynı yönde aynı miktarda bakış kısıtlılığı varsa test sonucu normal olarak görülebilir. Mutlaka klinik gözlem ile yorum getirilmelidir (Resim 11-11 A, B).
11-11 A. Hess-Lee perdesinde burun köküne doğru 45 derece açıyla yaklaşan bir ayna yardımıyla hastanın gözleri birbirinden ayrımlanır. Bu testte noktasal torsiyon değerlerine ulaşmak için ucu T şeklinde biten çizgisel çubuklar kullanılmalıdır. B. Lancaster testinde Foster lambaları ile çizgisel ışık kaynağı kullanıldığı için hastanın görme alanındaki bir noktada torsiyon değerini belirlemek mümkün olur.
Binoküler Görme Testleri
Binoküler görme iki gözün beyinde aynı anda algılanabilmesi durumudur. İki göz aynı cismi hafif de olsa farklı açılardan görmektedir. Bu iki hafif açı farkı olan uyarının beyinde tek bir görüntü olarak algılanması durumuna füzyon denir. Bu yeteneğin gelişebilmesi için hayatın ilk aylarından itibaren gözlerin paralel olmuş olması gereklidir. Bu sayede beyinde özelleşmiş hücre grupları gelişerek üç boyutlu algılama (stereopsis) sağlanabilir. Binoküler görme foveada ve periferik retinada farklı özelliklere sahiptir. Küçük açılı kayması olan hastaların bir kısmında fovea baskılanmış olmakla birlikte periferik retinada kısmen de olsa binoküler görme mümkün olabilir. Ayrıca zaman zaman kayması olan hastalarda kayma olmadığı dönemde mevcut olan binoküler görme kayma ortaya çıktığında kaybolabilir. Binoküler görme düzeyinin test edilmesi şaşılık değerlendirmesinde çok önemli bir adımdır. Aşağıdaki testler füzyon, stereopsis ve retinal korespondans belirlemede kullanılan en yaygın testler olup bunların dışında da pek çok binoküler görme testi bulunmaktadır.
Worth 4 Nokta Testi
Kırmızı camla bakan bir kişi kırmızı cismi görürken yeşil cismi göremez. Benzer durum yeşil camla yapılan test için de geçerlidir. Worth testinde bu prensip kullanılır. Hastanın sağ gözüne kırmızı sol gözüne yeşil cam takılır. Karşıda aydınlatılmış olarak duran iki adet yeşil artı, bir adet kırmızı baklava dilimi ve bir adet beyaz daire şekline bakması istenir. Füzyon yapabilen kişi dört adet şekil görürken, diplopisi olan beş, sağ gözü baskılanan hasta üç, sol gözü baskılanan hasta ise iki adet şekil görür. Bu test yakında ve uzakta tekrarlanır. Uzakta yapılan testin sonucu, ışıma açısı nedeniyle gözde daha küçük merkezi bir retina alanını kapladığı için makuladaki baskılanma (supresyon) skotomu hakkında bilgi verir (Resim 11-12).
11-12 A. Worth 4 nokta testinde panelde görülen şekiller. Her iki gözünü birlikte kullanabilen normal kişiler iki
kırmızı iki yeşil şekil görürken diplopisi olanlar beş şekil, supresyonu olanlar iki veya üç şekil görürler. B. Kırmızı cam ile elde edilen monoküler görüntü. C. Yeşil cam ile elde edilen monoküler görüntü.
Bagolini Camları Testi
Bagolini camı üzerinde merkezden aynı yönde geçen düz çizgiler vardır. Kişi loş bir ortamda bu camın arkasından bir ışık kaynağına bakarken ortasında yuvarlak ışık kaynağının yer aldığı düz bir ışık huzmesi görür. Bu camlar iki göze çarpı işareti oluşturacak şekilde yerleştirildiğinde normal olgu ortasında bir ışık kaynağı olan çarpı şeklinde iki adet ışık huzmesi gördüğünü ifade eder. Gözlerden birisinde baskılanma varsa bir tane ışık huzmesi bulunur. Baskılanma sadece makulada küçük bir alanı kaplıyorsa ışık huzmesinin birisinin ortasında boşluk gördüğünü ifade eder.
Bagolini camı testi doğal görme koşullarında yapıldığı için gözlerin günlük hayattaki gerçek durumunu en iyi yansıtan testtir. Bu test torsiyonel kaymalardaki açıyı saptamak için de kullanılabilir (Resim 11-13A).
11-13 A. Bagolini camları birbirine dik açı ile her bir göze yerleştirildiğinde noktasal ışık kaynağından geçen
iki adet ışık huzmesi fark edilir. Şaşılık olmasına rağmen bu görüntü elde edilebiliyorsa hastada anormal retinal korespondans olduğu anlaşılır. Gözde supresyon skotomu varsa noktasal ışık kaynağına doğru yaklaşılırken o gözdeki ışık huzmesi kesintiye uğrar. Foveal ve periferik retinada geniş ve derin bir supresyon skotomu varsa çizgilerden birisi hiç görülmez. B. Stereopsis ölçülmesinde kullanılan Titmus ve Lang-II testleri.
Stereopsis Testleri
Stereopsisin en basit testi Lang testidir. Bu testte çocuğa doğru dik olarak uzatılan bir kalemin ucuna çocuğun parmağını değdirmesi istenir. Derinlik hissi olmayan çocuk hedefi ilk denemede bulamaz. Normal derinlik hissi olan bir çocuğun bir gözü kapatıldığında da bu testi geçemediği görülür.
Üç boyutlu görmenin nitelik ve niceliği stereopsis testleri ile ölçülebilir. Yaygın olarak kullanılan tetler arasında Titmus testinde polarize, TNO testinde ise kırmızı-yeşil camları olan bir gözlük kullanılır. Çocuklar gözlük takmaktan çekinebileceği için difraktif prizma prensibinden yararlanan Lang’ın stereo-testi de kullanılabilir (Resim 11-13B).
© 2022 PROF. DR. E.CUMHUR ŞENER. All Rights Reserved Designed by | OXIT BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ